Kozmetik Ürünlerde Mikrobiyal Büyüme

12984 kez okundu

10 yıl önce eklendi

Ana Sayfa » Makale-Yöntem » Mikrobiyolojik Analiz» Kozmetik Ürünlerde Mikrobiyal Büyüme

Kremler, şampuanlar, losyonlar, rujlar, parfümler, ıslak mendiller, rimeller, saç spreyleri… Bazen temizlik, bazen güzellik, bazen de kusurlarımızı kapatmak için kullandığımız kozmetik ürünler ne kadar güvenli? Ya da üreticiler açısından sorarsak; İnsanların yaşam standartlarını artırmak ve onları mutlu etmek için verdiğimiz hizmet ne kadar güvenilir? Ham maddeden paketleme materyaline, personelden üretimde kullanılan alet-ekipmana hijyen koşulları yeterli düzeyde sağlanıyor mu?
 
İçeriği yoğun olarak kimyasal maddelerden oluşan bir üründen bahsettiğimiz için, aklımıza doğrudan üzerinde küf-maya-bakteri üreyebileceği gelmiyor. Önemli bir nokta şu ki kozmetik ürünlerin bizim tarafımızdan yenilebilir olmaması bakteriler için besin kaynağı olamayacakları anlamına gelmez. Bunun zaman zaman ölümle bile sonuçlanan birçok örneğine internetten basit bir araştırma yapılarak ulaşılabilir. Mikroorganizmalar kozmetik ürünün içinde yer alan su, hammaddeler, vitaminler, doğal katkılar, mineralleri besin kaynağı olarak kullanarak çoğalabilirler. Burada mikroorganizmaların doğal ürünler, glikozitler, yüksek molekül ağırlıklı alkoller, protein türevleri için daha büyük tehdit olduğunu belirtmeden geçmek istemem. 
 
Peki, eğer kullandığımız üründe mikroorganizma üremesi var ise bunu nasıl anlayacağız? Çökelti oluşumu, bulanıklık meydana gelmesi, ürünün akışkanlığının değişmesi, renkli pigmentler vb. belirtiler üründe mikroorganizma ürediğine dair göstergelerdir. Özellikle kremlerin nemli yapıları, katkı olarak kullanılan mineraller onları mikroorganizmalar için uygun üreme ortamları haline getiriler. Yapılan çalışmalara göre Staphylococcus aureus kozmetik ürünlerde en çok bulanabilen mikroorganizmadır ve bu mikroorganizmanın biyofilm formunun antimikrobiyal ilaçlara planktonik formundan daha dayanıklı olduğu gösterilmiştir. Yine yapılan çalışmalardan yola çıkarak, kozmetik ürünlerde meydana gelen mikroorganizma üremelerine örnek vermek gerekirse; ağdalarda Pseudomonas aeruginosa üremesi gözlemlenmiştir, pudraların ise küf ile bakteriden daha fazla kontamine olduğu görülmüştür. Maskara, dudak kalemi ve göz kalemi ile yapılan bir çalışmada ise bunlardan en çok maskaranın kontamine olduğu tespit edilmiştir ve maskaraların da en çok Pseudomonas aeruginosa ve Staphylococcus aureus ile kontamine olduğu saptanmıştır.
 
Burada kullanım alanına göre hem ecza hem de kozmetik başlığı altında incelenebilecek ıslak mendiller için bir parantez açma ihtiyacı doğuyor, çünkü hijyen sağlamak amaçlı kullanılan bu ürünün üzerinde mikroorganizma üreme ihtimali hem kullanıcılar hem de üreticiler tarafından göz önünde pek bulundurulmuyor, mümkün görülmüyor. Islak mendiller 1960’lı yıllarda kullanılmaya başlanmıştır ve 1970’li yıllarda bebekler için olan mendillerin de piyasaya girmesiyle oldukça yüksek bir pazar payına sahip olmuşlardır.  Alkol bazlı olanlarda mikrobiyolojik üreme ihtimali düşük olsa da, su bazlı ıslak mendiller mikroorganizmaların üremesi için oldukça uygun bir ortam oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra 2003 yılında yapılan bir çalışmada penisilin, streptomisin ve ıslak mendillerde sıkça kullanılan bir dezenfektana dayanıklı bir plazmidin varlığı keşfedilmiştir. Bu da ıslak mendillerde mikrobiyal üreme olabileceğine dair bir kanıttır. Bunun yanı sıra yaygın kullanılan bir ıslak mendil markasında insan immün sistemi için tehlikeli bir mikroorganizma olan Burkholderia cepacia ile kontamine olmuş ürünler FDA tarafından raporlanmıştır.
 
 
Kozmetik ürünlerde mikrobiyal kontaminasyonları engellemek amacıyla koruyucu maddeler kullanılır. Ancak bu koruyucuların çok düşük miktarlarında üreme meydana gelmesi ihtimali tam olarak ortadan kalkmaz, yüksek miktarlarında ise bu kimyasal insan sağlığına zarar verebilir. Bunların yanı sıra pH, ambalaj şekli, raf ömrü, tüketici kullanımı gibi değişkenler koruyucunun etkinliğini azaltabilir. 
 
Örneklere bakarak kozmetik ürünün mikrobiyolojik açıdan kalitesinin önemi görülebilir. Amerikan Farmakopesi, kozmetik ürünlerde indikatör mikroorganizma olarak Salmonella spp., Staphylococcus aureus, Pseudomonas aeruginosa ve Escherichia coli’yi gösterir. Bu mikroorganizmalardan birinin bir tane dahi bulunuyor olması ürünün hijyenik olmadığının göstergesidir. Mikroorganizmalar tarafından kontamine olmuş ürünlerin kullanımı sivilce, arpacık, deri enfeksiyonları gibi birçok hastalığa davetiye çıkarır. Kozmetik İyi İmalat Uygulamaları Kılavuzu’nda geçen “Mikrobiyolojik kirlenme riskinin ürüne göre değişmesi nedeniyle, her türlü kirlenme riskini önlemek için değişik üretim aşamaları, ürünün niteliğine uygun endüstriyel hijyen şartları uyarınca kullanılmalıdır.” ibaresi de bu kontaminasyonların üretim esnasında engellenmesi gerektiğine vurgu yapar. 
 
 
 
Bu noktada üretici açısından, üretim esnasında meydana gelebilecek kontaminasyonları engellemek için yapılabileceklerden bazıları; personel, ekipman, yüzey ve havanın mikrobiyal yükünü azaltmak olabilir. Bunun içinde gerekli olan, mikrobiyolojik analizleri yapmak, sorunu tespit etmek ve bundan yola çıkarak çözüme ulaşmaktır. Firmamız tarafın üretilen Hytech Slide ürünü hijyen kontrolleri için hızlı ve kolay çözüm sağlar. Hytech Slide ile personel, ekipman ve yüzeylerden mikroorganizma tespiti yapılarak hijyen kontrolü sağlanabilir. Yine havanın mikrobiyal yükü hazır besiyerleriyle kolayca tespit edilebilir ve bu yükü azaltmak için firmamız tarafından üretilen Hysafe Air kulanmak başta olmak üzere birçok çözüm yöntemi bulunabilir.