Tavuklarda Bakteriyel Solunum Sistemi Hastalıkları

11488 kez okundu

4 yıl önce eklendi

Ana Sayfa » Makale-Yöntem » Diğer Ürünler» Tavuklarda Bakteriyel Solunum Sistemi Hastalıkları

1. Escherichia coli enfeksiyonları: Etken E.Coli bakterisi, viral etkenler (İnfeksiyöz Bronşitis Hastalığı Virüsü ve Newcastle Hastalığı Virüsü, Infeksiyöz Laryngotracheitis virüsü), mikoplazma etkenler ile birlikte miks enfeksiyona neden olabilmektedir. Mortalite, enfeksiyonun ilk haftasından itibaren görülür. Mortalite oranı oldukça yüksektir. Genellikle antibiyotikler ile etkili olarak tedavi edilmesine rağmen, antibiyotiklere dirençli kanatlı E. coli suşları ile de karşılaşılabilmektedir. Klinik belirtileri spesifik olmayabilir. Hayvanın yaşına ve sekonder etkili diğer hastalıkların bulunuşuna göre oldukça farklılık gösterebilmektedir. Hastalığın septisemi periyodunu takiben hava keselerinde karaciğer ve kalp kesesinde kalınlaşma, fibrinoid yapı oluşumu çok dikkat çekicidir. Sekonder etkilerin de katkısıyla bazen akciğerde pneumonia görülebilmektedir. Korunma yöntemi olarak özellikle management faktörler; içme sularının kontrolü, yem ve altlık kontrolü, kümes giriş çıkışlarında sıkı bir sanitasyon uygulaması önemlidir.

Canlı aşı uygulamaları son yıllarda başarılı sonuçlar vermektedir. Broylerlerde bir uygulama, yumurtacılarda ve hindilerde iki uygulama etkili bulunmuştur. E.coli canlı atenüe aşısı ülkemizde de ruhsatlanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Böylelikle tedavide antibiyotik kullanımı azalmaktadır. Tedavide antibiyogram neticesine göre duyarlılığı yüksek bir antibiyotik, geri çekme (kalıntı) süresine uyularak kullanılabilir. Ancak antibiyotiğin kullanımında, hastalığın evresi, uygulamanın başarılı ya da başarısız olmasına etki eden önemli bir faktör olmaktadır.
 
 

2. İnfeksiyöz Koriza: Etken Avibacterium paragallinarum ya da Haemophilus paragallinarum, Yalnızca tavuk ve bıldırcınlarda görülmekte olup, hindi, güvercin ve kazlarda enfeksiyon meydana getirmemektedir. Hastalık nazal boşlukların mukoz membranlarının ve sinusların akut kataral yangısı ile karekterizedir. Sinüslerde, gözlerde subkutan ödem ve şişme, konjonktivitis ile birlikte iştah azalması, yumurta verim kaybı, hırıltılı solunum ve ishal görülebilir. Diğer olası lezyonlar ise; tracheada mukus artışı, Pnömoni ve hava kesesi yangısına nadir olsa da rastlanmaktadır. Newcasle Hastalığı Virüsü (NDV), İnfeksiyöz Bronşitis Virüsü (IBV), İnfeksiyöz Laryngotracheitis Virüsü (ILTV) ve Mikoplazma gibi diğer solunum sistemi patojenleri ile komplike olan vakalarda, hastalığın öldürücü gücü artış gösterebilmektedir. Hastalığın bulaşmasında, en sık rastlanan şekil, solunum yoludur. Bakterin aşılar serovar spesifik olmasına rağmen koruyucudur. İnfeksiyöz Koriza (İK)’nın antibiyotikler ile tedavisi, pek çok antibiyotiğin bakteriosidal olmaması nedeniyle güçtür. Aynı zamanda etkende, ilaca karşı hızla direnç gelişmektedir. Trimethoprim ile birlikte sülfonamidler gibi ilaç kombinasyonları oldukça etkili olmaktadır. H.paragallinarum Gram negatif, hareketsiz, fakültatif anaerobik bir bakteridir.

3. Mikoplazma enfeksiyonları: Etken, M. gallisepticum, M. synoviae, M. meleagridis ve M. iowae tarafından oluşturulur. Hastalığın seyri yüksek morbidite ve düşük mortalite ile karekterizedir. M. gallisepticum hindi ve tavuklarda sinuzitis ve hava keseleri iltahaplanmasına neden olur. Hastalığın ana belirtileri olarak, hırıltılı solunum, öksürük, soluk alırken boyunun ileri doğru uzanması, gözlerde ve tracheada enflamasyon görülmektedir. Sekonder olarak E.coli’nin bulunduğu durumlarda, hava kesesi ve kalp kesesinde kalınlaşma ile perikarditis ve perihepatitis dikkat çeker. Bu durum etken yoğunluğu ve patojenitesine göre artış gösterebilir. M. synoviae, tavuk ve hindilerde hava kesesi yangısı, tenosynovitis, zayıflama ve topallığa neden olur. Solunum yolları üzerinde de olumsuzlukları belirlenmiştir. Eklemlerin şişmesi ve yangılanması sonucu topallık gelişir. M. meleagridis, hindilerde hava kesesi yangısı ve iskelet anormallikleri oluşturur. M. iowae, tavuk ve hindilerde orta dereceli hava kesesi yangısı ve bacak lezyonlarına neden olmaktadır. Enfeksiyonun bulaşmasında direkt ve damlacık enfeksiyonu kadar yumurta yolu ile vertikal bulaşma da önemli yer tutmaktadır. Korunmada antibakterieller ve canlı aşılar etkilidir. Mikoplazmozisin tedavisinde başarı, hastalığı meydana getiren etkene de bağlıdır. Tüm türler kullanılan antibiyotiklere eşit düzeyde duyarlı değildir. Tylosin tartarat tedavide oldukça etkili bir antibiyotik türüdür. Tedavide mikoplazma etkeninin üreme siklusuna göre tedavi süresi ve aralığı belirlenmelidir.
 
 

4. Tavuk Kolerası: Etken Pasturella multocida’dır. Hastalığın belirgin semptomlarının başında genellikle solunum sistemi belirtileri görülür. Virülansi yüksek suşlarda; Ateş, iştahsızlık, ağızdan müköz bir akıntı gelmesi, diyare ve solunum hızında artış ile karakterize belirtilerdir ve akut koleraya neden olur. Bu semptomlar, septisemi sonucunda ölüm görülmeden bir gün önce belirginleşmektedir. Kronik koleraya daha az virulent suşlar neden olur ve bu suşlar ayak tabanı, eklemler ve solunum sisteminde lokalize semptomlara neden olurlar. Enfeksiyon kaynağı, hastalığı kronik olarak geçiren kanatlılardır. Akut koleranın tedavisi oldukça güçtür. Deneysel çalışmalarda inokülasyondan önce yüksek dozda Streptomisin gibi antibiyotiklerin kas içi kullanılmasının ölümleri engellediği görülmüştür. Kronik koleranın tedavisi, suşların antibiyotiklere karşı duyarlılıkları farklı olduğundan, suşun duyarlılığına bağlıdır.

5. Ornithobacterium rhinotracheale (ORT): Etken, O. rhinotracheale Gram negatif, mikroaerobik, pleomorfik çomak şekilli bir bakteridir. Son yıllarda pek çok ülkede solunum sistemi hastalıkları ile ilgili olarak purulent pnömoni ve hava kesesi yangıları ile sıklıkla adından söz ettirmektedir. Pasteurella-benzeri olarak kabul edilen mikroorganizma hindilerde ve tavuklarda önemli solunum sistemi bozukluklarına neden olmaktadır. Hindiler tavuklara göre hastalığa çok daha fazla duyarlıdır. Hastalık, ülkemizde özellikle Marmara ve Ege Bölgeleri’nde, entegrasyonların yoğun üretim yaptığı bölgelerde, hindi ve broyler entegrasyonlarının birbirine yakın olduğu alanlarda sıklıkla görülmektedir. Hastalık tek başına etkili olabildiği gibi özellikle E.coli, Mikoplazma gallisepticum gibi bakteriyel etkenler ve ND, IB, ILT gibi viral etkenler ile miks olarak da seyredebilmektedir. Yumurtacı tavuklarda genel olarak yumurta veriminde birkaç puanlık düşme şeklinde kendini gösterir. Diğer patolojik bozukluklara pek rastlanılmaz. Etken direkt olarak bulaşmaktadır. Yumurta yolu ile bulaşma sadece kabuk üzerinden olmaktadır. ORT hastalığının önlenmesi için hijyenik tedbirler alınmalı ve aşı uygulanmalıdır. Hastalıktan korunmak için en iyi yol, kanatlıların 2-3 haftalık oldukları dönemde canlı+aktif aşılar ile aşılanmalarıdır. Tedavide, antibiyotikler ve destekleyiciler, solunum rahatlatıcı mentol ve okaliptüs içerikli ürünler kullanılmaktadır. Ancak etkenin antibakteriyel ilaçlara direnci çabuk gelişebildiği için tedaviye başlanılmadan önce muhakkak antibiyogram yapılması önerilir.
 
Tüm bunlar ve daha fazla sorunların çözümü için bitkisel ve doğal bir çözümümüz var sizler için. Türkiye'de artık tavuklar ;  verimi ve kalitesi Avrupa Standartlarında yüksek ve üst düzeyde olacak. İspanya DOMCA firmasının  geliştirdiği bitkisel ve doğal  Broyler Tavuklarda GARLICON ürününü incelemek için TIKLAYINIZ..