Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar-1

28853 kez okundu

14 yıl önce eklendi

Ana Sayfa » Makale-Yöntem » Mikrobiyolojik Analiz» Gıda Yoluyla Bulaşan Zoonozlar-1

Son yıllarda gerek hayvan yetiştiriciliği, gerekse gıda işlenmesi, hazırlanması ve saklanması alanında büyük gelişmeler kaydedildiyse de, gıda yolu ile bulaşan hastalıklar tüm dünyada önemini korumaya devam etmektedir. İnsanoğlu zoonoz patojenlere, özellikle hayvanlar ile bir arada yaşamaya başladıktan sonra maruz kalmıştır ve günümüz dünyasında da zoonoz hastalıklar insan sağlığı açısından hala önemini korumaktadır. Güvenli gıda üretimi adına harcanan tüm çabalara rağmen, bilinen bir çok gıda patojeni yanında yeni ortaya çıkan patojenler de gıda ile ortaya çıkan hastalıklarda artışa sebep olmaktadır.
 
Zoonoz patojenler parazitler, bakteriler, virüsler ve prionlar’dır. Bununla birlikte, antimikrobiyal rezidülere karşı gelişen bakteriyel direnç ve hayvansal kökenli olmayan gıdalarda çapraz kontaminasyonlar da zoonoz patojenlerle teması, dolayısıyla enfeksiyon riskini oldukça arttırmaktadır.
 
Zoonoz olsun olmasın pek çok patojen gıdayı, bulaşma için etkin bir aracı olarak kullanır. Zoonoz olmayanlar ise gıdayı bulaşma için aracı olarak kullanan tehkeli patojenler olarak isimlendirilir. Bu yüzden de en gelişmiş ülkelerde dahi güvenli gıdalar için alınan tüm tedbir ve güvenlik önlemlerine rağmen gıda enfeksiyonları, en büyük sağlık problemlerinin başında gelmektedir.
 
Gıda yoluyla bulaşan zoonoz patojenleri özetlemek gerekirse:
 
Parazitler:
 
Parazitler küçük tek hücreli mikroskobik organizmalardan (protozoa), çıplak gözle görülebilen çok hücreli solucanlara (helmintler/kancalı kurt, tenya vb) kadar, gıda kaynaklı hastalıklara sıklıkla neden olabilen canlılardır. Enfeksiyona sebep olan parazitler gıda veya suda bulunabilirken, meydana getirdikleri enfeksiyonlar halsizlik veren küçük rahatsızlıklardan ölümle sonuçlanabilecek vakalara kadar çeşitli şekillerde sonuçlanabilir.

Parazitler, gıdasını ve korunmasını konakçı denilen diğer canlı organizmalardan sağlayan canlı varlıklardır. Hayvanlardan insana, insandan insana veya insandan hayvana geçebilirler. Çoğu parazit gıda ve su kaynaklı hastalıkların önemli nedenleri olarak ortaya çıkmaktadır. Parazitler, bulaşmış insanlar ve taşıyıcı hayvanların doku ve organlarında yaşar ve çoğalır. Çoğunlukla dışkı ile atılır. 
 
Bulaşma 3 şekilde görülür:
 
· taşıyıcıdan taşıyıcıya
· bulaşmış gıda veya suyun tüketilmesi yoluyla
· infekte olmuş insan veya hayvanın dışkısının bulaştığı materyallerin tüketilmesi yoluyla

Parazitlerin sık görülen çeşitleri:
 
Özellikle ülkelerarası yolculuk yapanlar, sportif aktivite vb sebeplerle işlenmemiş su kaynakları ile temas edenler ve HIV/AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi zayıf, organ nakli geçirmiş veya kemoterapi görmekte olan bireylerin yüksek risk grubu oluşturduğu, su ve gıda kaynaklı paraziter hastalıkların en sık tespit edilen etkenleri:

· Giardia duodenalis: Eski terminolojide adı G. lamblia olarak bilinir. Giardiasis’e neden olan tek hücreli, insan ve hayvanların bağırsaklarında yaşayabilen mikroskobik parazittir. Dünya genelinde her bölgede bulunmaktadır ve su kaynaklı (bazen de gıda kaynaklı) hastalıkların en çok rastlanan etkenlerindendir. Yolculuk ishali olarak da adlandırılan hastalığın etkeni de bu parazittir.
 
 
 
Etkenin bulaşması, G.duodenalis’in kistleri (organizmanın bulaşıcı şekli) ile bulaşmış su veya gıdanın tüketilmesi veya Giardiazis rahatsızlığı olan insan veya hayvanların dışkıları ile bulaşmış herhangi bir materyalin ağız ile teması yoluyla olmaktadır. Karın krampları, ishal ve mide bulantısı genel belirtiler olup, bazen belirti görülmeyebilir. Belirtiler kistlerin alınmasından sonra 1-2 hafta içinde ortaya çıkar ve genellikle 4-6 hafta içinde iyileşme görülür. Kronik vakalar da rapor edilmiştir.

 
 
· Cryptosporidium parvum: Cryptosporidiosis’e neden olan tek hücreli, mikroskobik bir parazittir. Dünya genelinde su kaynaklı hastalıkların önemli nedenlerindedir. Erişkin formu sürü halinde yaşayan koyun, inek vb hayvanların bağırsaklarında bulunurken, ookistleri dışkı yoluyla dışarı atılır.
 
 
 
Bulaşma C.parvum ookistleri (parazitin bulaşıcı şekli) ile bulaşmış gıda veya suyun tüketilmesi ile veya Cryptosporidiosis rahatsızlığı olan insan veya hayvanların dışkıları ile bulaşmış herhangi bir materyalin ağız ile teması ile olmaktadır. Genel belirtiler ookistler alındıktan 2-10 gün sonra ortaya çıkan sulu ishal, karın krampları, mide bozulması, hafif ateştir. Bazı durumlarda belirtiler ortaya çıkmayabilir. Hastalık 3-4 gün içinde kendilliğinden ortadan kaybolmaktadır, fakat okul, kreş vb kalabalık ortamlarda ishal salgınlarına neden olabilir.

· Cyclospora cayetanensis: Cyclosporiasis denilen rahatsızlığa yol açan tek hücreli, mikroskobik bir parazittir. Az bilinen bir parazit olmasına karşın son zamanlarda çeşitli ülkelerde sıklıkla ortaya çıkmaktadır.
 
 
 
Bulaşma C.cayetanensis ookistleri (parazitin bulaşıcı şekli) ile bulaşmış gıda veya suyun tüketilmesi veya Cyclosporiasis rahatsızlığı olan insan veya hayvanların dışkıları ile bulaşmış herhangi bir materyalin ağız ile teması yoluyla olmaktadır. C. cayetanensis ookistlerinin ağız yolu ile vücuda alınmasından 1 hafta sonra sulu ishal, karın krampları, kusma, bulantı, kas ağrıları, düşük ateş, yorgunluk belirtileri ortaya çıkar. Belirtilerin görülmemesi de mümkündür. İmmun sistemi zayıf bireylerde belirtiler daha şiddetli görülür. Eğer müdahale edilmezse bir haftadadan bir aya kadar sürebilen belirtiler izlenir; iyileştikten bir süre sonra belirtiler tekrar ortaya çıkabilir.

Bu üç paraziter enfeksiyondan korunma yolları şu şekildedir:
 
· Gıdaları hazırlamadan ve yemeden önce, tuvaletten sonra, bebek bezi değiştirdikten sonra, hayvanlarla temastan sonra ellerin sıcak su ve sabunla iyice yıkanması
· Taşıyıcılığı bilinen kişilerde yayılmayı önlemek için ellerin sıkve düzenli olarak yıkanması 
· Evlerde şehir şebeke sularının kullanımı
· Uzun yürüyüşlerde, kamp yaparken veya su kaynaklarının güvenli olmadığı bölgelere seyahat esnasında su içmekten kaçınılması, suyun kaynatılarak tüketilmesi veya şişelenmiş su tüketilmesi
· Sadece pastörize süt ve meyve suyu çeşitlerinin tüketilmesi
· Çiğ meyve ve sebzeleri yemeden önce yıkamak, soymak veya pişirmek
· İşlenmemiş hayvan gübresi ile gübrelenmiş meyve ve sebzelerin tüketilmemesi
· İnfekte bireylerin toplu yüzme havuzlarına gitmemesi

· Toxoplasma gondii: Toksoplasmozis’e yol açan tek hücreli, mikroskobik parazittir. Bu parazitler kedigillerde üreme zincirini sürdürürler. Parazit-taşıyıcı ilişkisinde kedi son taşıyıcıdır. Bulaşıcı evresinde (ookist) kedilerin sindirim sistemlerinde gelişirler. Daha sonra kedi dışkısı yolu ile çevreye dağılırlar.
 
 
Bulaşma özellikle çiğ ve az pişmiş olarak tüketilen etler, domuz, kuzu ve vahşi hayvan etleriyle veya işlenmemiş, parazit içerme ihtimali olan suların tüketilmesi yolu ile; fekal-oral yolla, yani toprakla temastan sonra, kedilerle temastan sonra, kedi kumu temizliğinden sonra ellerin ağız ile teması ile; anneden fetusa geçiş (Anne adayının T.gondii ile infekte olması neticesinde) ile ve nadiren organ transplantasyonu veya kan verilen hastalarda gerçekleşebilir. Belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde nezle benzeri lenf bezlerinin şişmesi, kas ağrıları şeklinde ortaya çıkar. Sağlıklı bireylerde zayıf etki gösterir ve sağlık müdahalesine gerek görülmeden kaybolur. Bazı durumlarda ise infekte olmuş kişi parazitin uyku halindeki şeklini hayat boyu taşıyabilir. Belirtiler genelde, parazitin alımından itibaren 1 hafta ile 1 ay arasında ortaya çıkmaktadır. Hastalık süresi taşıyıcının sağlık ve bağışıklık durumuna bağlıdır. Zayıf bağışıklık sistemi olan insanlarda sonu ölümle biten uzun bir hastalık süreci görülebilmektedir. HIV/AIDS hastaları, organ transferi olmuş kişiler, kemoterapi tedavisi devam edenler gibi zayıf bağışıklık sistemi olan kişiler, bebekler ciddi toksoplasmozis rahatsızlıkları ile karşılaşabilirler. Ciddi toksoplasmozis rahatsızlıkları gözler ve beyinde hasara yol açabilir. Doğumdan önce infekte olan bebekler zeka özürlü veya diğer mental veya fiziksel problemlerle doğabilirler. 

Toksoplasmozis’ten korunma yolları:
· Bütün etleri en az 71 santigrat dereceye (iç sıcaklığı) kadar pişirmek
· Çiğ etleri işledikten sonra elleri, kesme tahtalarını ve diğer mutfak ekipmanlarını sıcak sabunlu su ile yıkamak
· Evde kedi kumlarını günlük olarak boşaltmak. Bir günden fazla kaldığında parazitler erginleşmektedir
· Kedilerle temastan sonra, kedi kumu boşalttıktan sonra elleri sıcak sabunlu su ile yıkamak
· Bahçe işlerinde veya toprakla temas etmeden önce eldiven giymek
· Evcil kedileri T.gondii ile infekte olmaması için avlanmalarını veya çöplükte dolaşmalarını engellemek, parazit ilaçlarını düzenli ve sürekli uygulamak/uygulatmak
· Evcil kedileri çiğ et, veya sakatat ile değil kedi maması veya pişmiş gıdalarla beslemek

· Trichinella spiralis: Trichinellosis’e sebep olan yuvarlak bağırsak solucanıdır. Larvaları sindirim sisteminden geçerek vücutta çeşitli kaslarda yerleşir ve kist oluşturur. Yaygın olarak domuz veya vahşi av hayvanlarının çiğ veya az pişmiş olarak tüketildiği yerlerde rastlanır. Trichinella larvalarını içeren çiğ veya az pişmiş hayvan etlerinin tüketmesi ile insana bulaşır.
 
 
 
İnsandan insana direkt olarak geçmez. Bulaşmış gıdanın tüketilmesinden sonra 1-2 gün içinde ilk belirtiler ortaya çıkar. Sonraki belirtiler 2-8 hafta sonra oluşur. İlk belirtiler kusma, ishal, bulantı, ateş ve karın ağrısıdır. Daha sonra baş ağrısı, gözlerin şişmesi, eklem ve kas ağrıları, zayıflık, deri kaşıntısı ortaya çıkar. Şiddetli infeksiyonlarda insanlarda koordinasyon zorluğu, kalp ve solunum yolları rahatsızlıklarına neden olur. Bazı durumlarda ölüm görülebilir. Zayıf geçirilen rahatsızlıklarda ise nezle ile karıştırılabilir. Çiğ veya az pişmiş domuz eti veya av hayvanı eti tüketenler ile HIV/AIDS hastaları, organ transferi olmuş kişiler, kemoterapi tedavisi devam edenler gibi zayıf bağışıklık sistemi olan kişiler yüksek risk grubunu oluştururlar.

Trişinozis’ten korunma yolları:
Gıdalarda bulunabilecek larvalar, gıdanın merkez sıcaklığı en az 71°C’ye ulaşacak şekilde pişirme ile yok edilebilir.

· Taenia saginata ve Taenia solium: Taenia saginata (sığır tenyası) ve Taenia solium (domuz tenyası) parazitik solucanlardır (helmint). Taeniasis yetişkin tenyaların hayvan bağırsaklarında bulunması ile ortaya çıkar. Cysticercosis, larva evresindeki domuz tenyasının bağırsaklardan farklı olarak dokularda bulunmasıdır.  İnsanlar bu iki parazit türü için de üreme işleminin gerçekleştiği taşıyıcılardır. Bu parazitlerin üreme çemberleri yani yumurta üretimi sadece insanlarda gerçekleşmektedir. Tenyalar bağırsaklarda kaldığı sürece, yumurtalar insan dışkısı ile çevreye yayılır. Yumurtalar çevrede aylarca canlılığını sürdürebilirler. Parazitlerin insanlara geçişi çiğ veya az pişmiş sığır veya domuz eti tüketimi yoluyla olmaktadır.
 
      
 
Bu hastalıklar domuz ve sığır eti tüketiminin fazla olduğu fakat sanitasyon standartlarının yeterli olmadığı az gelişmiş ülkelerde daha sık görülmektedir. Bu ülkelerde seyahat edenler de bu rahatsızlıklara yakalanma riski altındadır. T. saginata 10-14 hafta, T. Solium 8-12 hafta arasında oluşabilir. Çoğu durumda erişkin tenyalar herhangi bir belirti göstermez. Bazen karın ağrıları, kilo kaybı, sindirim bozuklukları, bağırsak tıkanmaları, peri-anal alanda tahriş oluşabilir. Tıbbi müdahale olmadan tenyalar yıllarca bağırsaklarda varlığını sürdürebilir (30 yıla kadar).
 
İnfekte sığır veya domuz eti tüketenler ile HIV/AIDS hastaları, organ transferi olmuş kişiler, kemoterapi tedavisi devam edenler gibi zayıf bağışıklık sistemi olan kişiler yüksek risk grubundadır.

Taeniasis’den korunma yolları:
Tenya larva kapsüllerinin öldürülebilmesi için et pişirilirken merkezi sıcaklığı en az 71°C’ye ulaşmalıdır.

Cysticercosis’in bulaşma yolları ise:
· T.solium (domuz tenyası) yumurtaları ile bulaşmış gıdaların tüketilmesi sonucu. Tenya yumurtaları kuluçkadan çıkarak larva haline dönüşür ve vücudun çeşitli bölümlerinde cysticerci olarak adlandırılan kistler oluştururlar. Bu kistlerin merkezi sinir sitemi, kalp ve beyin gibi organlarda oluşması ölümcüldür. 
 
· Kişisel hijyenine dikkat etmeyen ve bağırsaklarında tenya taşıyan kişiler kendi dışkılarında bulunan yumurtaları kendilerine bulaştırarak Cysticercosis’e (sistiserkoz) neden olabilir.
 
· T.solium taşıyan insanların dışkıları ile temas eden herhangi bir maddenin ağza konulması

T.solium tenyalarının yumurtaları ile infekte olunduktan sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıkması haftalarca hatta yıllarca sonra olabilir. Tıbbi müdahale olmazsa belirtilerin yok olması yıllarca sürebilir. Belirtiler bulaştığı organ ve organ sistemlerine göre değişiklik gösterir. Örneğin, merkezi sinir sistemine bulaşması (neurocysticercosis) psikiyatrik problemler veya sara krizleri gibi belirti göstermektedir. Ölüm yaygındır. Su kaynaklarının güvenli olmadığı veya sanitasyon standartlarının yeterli olmadığı yerlere seyahat edenler ile HIV/AIDS hastaları, organ transferi olmuş kişiler, kemoterapi tedavisi devam edenler gibi zayıf bağışıklık sistemi olan kişiler yüksek risk grubundadır.

Cysticecosis'ten Korunma yolları:
· Sadece işlenmiş şebeke suyunu kullanmak
· Su kaynaklarının güvenli olmadığı yerlere seyahat edildiğinde su tüketilmekten kaçınmak veya parazit yumurtalarını yok etmek için suyu kaynatarak tüketmek. Sıcak çay, kahve veya şişe suyu tüketmek
· Yüzerken su yutmamak
· İnfeksiyonun diğer kişilere yayılamaması için infekte bireylerin ellerini sıklıkla yıkaması
· Çiğ meyve ve sebzenin tüketilmeden önce yıkanması, soyulması veya pişirilmesi
· İnfekte bireylerin toplu yüzme havuzlarına gitmemesi

 

Mikrobiyolojik analizlerinizde hazır besiyerleri ve toz besiyerlerini Diatek tarafından edinebilirsiniz. 
 
Hazır besiyerleri hakkında bilgi için TIKLAYINIZ.